Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

(waiter) are you being served
size bakmıyorlar mı ?
Are you alright?
İyi misin?
are you being attended to ?
(müşteri) size bakılıyor mu
Are you decent?
Girebilir miyim?
Are you done?
Bitti mi?
are you dropping hints
bir şey mi demek istiyorsun ?
Are you high?
Ne içtin sen?
Are you high?
Delirdin galiba?
Are you high?
Kafan iyi mi senin?
Are you kidding?
Dalga mı geçiyorsun?
Are you kidding?
Şaka mı yapıyorsun?
Are you mad?
Çok kızdın mı? Cümle
Are you OK?
İyi misin?
Are you okay?
İyi misin?
Are you ready to order?
Siparişinizi alabilir miyim? Gıda ve Mutfak
Are you there
Orada mısınız?
Are you there?
Orada mısın? İsim
Are you with the bride or groom?
Kız tarafından mısınız yoksa erkek tarafından mı? Cümle
be just what you are looking for
tam aradığı şey olmak Fiil
Can't complain. (in response to "How are you?")
Fena değil. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben) Cümle, Deyim
Can't complain. (in response to "How are you?")
İyidir. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben) Cümle, Deyim
Can't complain. (in response to "How are you?")
İdare eder. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben) Cümle, Deyim
Can't complain. (in response to "How are you?")
Yuvarlanıp gidiyoruz. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben) Cümle, Deyim
come to that, what are you doing here?
Sahi, burada ne işin var?
here you are
işte buyrun
here you are!
buyurunuz! işte (istediğiniz)!
How are you
nasılsınız?
how are you ?
nasılsın
how are you ? I'm bearing up
nasılsın ? idare ediyorum
How are you doing?
Nasılsınız? Cümle
How far along are you?
Kaç aylık hamilesiniz? Cümle
How far along are you?
Kaç haftalık hamilesiniz? Cümle
How far along are you?
Kaç aylık oldu? Cümle
How far along are you?
Kaç haftalık oldu? Cümle
How old are you?
Kaç yaşındasın?
I am glad things are going so well with you
allah versin
not know whether you are coming or going
karışık duygular içinde olmak Fiil
not know whether you are coming or going
ne yaptığını bilmez halde olmak Fiil
not know whether you are coming or going
kafası karışmış olmak Fiil
right you are
(int) tamam
there you are
! (a) Ben demedim mi! (b) demek geldin ha! (c) Buyurun, işte!
What a sight you are
! Bu ne hal! Bu ne kıyafet!
what are you aiming at ?
amacın nedir
What are you doing?
Ne yapıyorsunuz?
what are you driving at
söylediklerinle nereye varmak istiyorsun ?
What are you driving at?
Ne demek istiyorsun?
What are you getting at?
Ne demek istiyorsun?
What are you getting at?
Birşey mi ima ediyorsun?
What are you implying?
Ne demek istiyorsun?
What are you staring at?
Ne bakıyorsun?
What are you talking about?
Ne dedin?
What are you talking about?
Ne diyorsun sen ya?
What are you talking about?
Sen neden bahsediyorsun?
What are you talking about?
Ne saçmalıyorsun?
what size are you
beden iniz
what size of waist are you
bel iniz kaç
When are you due?
Doğum ne zaman bekleniyor? Cümle
whenever you are available
müsait olduğunuzda Zarf
whenever you are available
uygun bir zamanınızda Zarf
whenever you are available
size uygun bir zamanda Zarf
whenever you are available
müsait bir vaktinizde Zarf
Where are you from?
Nerelisin?
Where are you going with this?
Ne demek istiyorsun?
Where are you going with this?
Lafı nereye getirmeye çalışıyorsun?
Where are you originally from?
Memleket neresi? Cümle
Where are you originally from?
Nerelisiniz? Cümle
Where are you?
Neredesin?
while you are about it
elin değmişken
you are a sight for sore eyes
sizi gören cennetlik
you are at liberty to choose
seçim senin
you are excused
gidebilirsiniz
you are missing the point
asıl sorunu gözden kaçırıyorsunuz
you are not fair to yourself
kendine adil davranmıyorsun
You are not fit to black his shoes
Sen onun ayağının pabucu olamazsın.
You are quite a stranger
! Yüzünü gören cennetlik/seni gören hacı olur.
you are under no obligation
zorunlu değilsiniz
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.